1- Telefonun sesini sonuna kadar açıp arkadaşla mesajlaşılmaz;
2- 'Acaba anahtarımı evde mi unuttum' endişesiyle filmin orta yerinde çantanın içi şangır şungur aranmaz;
3- Cenaze sahnesinde çıtır çıtır mısır yenilmez;
4- Film boyunca erkek arkadaşa 'bu kim', ' o kim' diye sürekli soru sorulmaz;
5- Maç seyreder gibi, her yeni sahnede yandaki arkadaşa dönülüp 'pozisyon' yorumu yapılmaz;
6- Nasıl olsa filmin bitmesine az kaldı diye düşünüp, iyice geyik muhabbetine girilmez;
7- Film arası bittikten, film yeniden başladıktan 5 dakika sonra gelinip, en köşedeki koltuğa oturmak için o sıradaki herkes ayağa kaldırılmaz.
Yukarıda yazanların hepsi bire bir yaşanmıştır. Üstelik Türkiye'nin siyasi tarihinin en önemli simalarından Recep Yazıcıoğlu'nun hikayesinin anlatıldığı 'Vali' filminde. Kimdir Recep Yazıcıoğlu?
Görev yaptığı bölgelerde halka olan yakınlığı, sıradışı fikirleri ve enerjisiyle Süper Vali olarak anıldı. Sağlam ve eşsiz karakteri ile herkesin sevgisini kazanmış bir insandı. Halk ile bir bütün olmuş insanların güvenini kazanmış çok sevilen bir vali idi. (Wikipedia) Makamını hiçbir kimseye peşkeş çekmemiş, kendini yönettiği illerde yaşayan insanların refahına adamış bir insan. Makamını hibir kimseye peşkeş çekmediği için komplo kurbanı olduğuna inanılan bir halk kahramanı; vatansever. Böyle bir insanın öyküsünün anlatıldığı bir film boyunca yukarıdaki davranışların sergilenmesi beni çok üzdü, sizleri bilemeyeceğim. Filmi sorarsanız ben başarılı buldum (yine sizleri bilemeyeceğim :).
Yorumlar