Van Depremi Ardından 7.2 Şiddetinde Acı Hissedilmek


Hiçbir inanışta kanı kanla temizleyen bir karma anlayışı yoktur; inandıkları değerler bütününü kavrayamamış, özümseyememiş, bir grup timsahın 'Kürt'ün Depremi' için göstermelik de olsa gözyaşı dökmesini beklemek zaten başlı başına bir ütopyadır. Sosyal paylaşım ağları üzerinden birbirine kin kusan manifesto canavarları artık acının bile bu ülkede hiçbir insanı ya da toplumu kaynaştırmasına izin vermeyeceklerini haykıra duruyorlar ve yine klavyenin başında kendini Tanrı sanan sahte peygamberler ve ucuz siyaset erbapları 'öteki' olgusunu zihinlerimize iyice kazımak için bir süre daha ipe sapa gelmez bir dizi açıklamaları gerçek hayatları ile aralarına koydukları sanal duvarlarında büyük harfli, bol ünlemli kepazeliklerle paylaşacaklar; öfkeyi, kini, nefreti 'twit'leyecekler. ve ne acıdır ki bu nefretin yönetildiği yerde yepyeni öfke ve nefret nöbetleri de başlatmayı başardılar ve benim ülkem yine bir 20 yıl daha geriye döndü. Bana sorarsanız; ne iki iş bilmez, rating yapayım derken nefret çıkaran sunucunun videosunu paylaşın; ne de batının insanlığını bu münferit ucuzluklarla sorgulayın. Neticede magazin acıları eteğine doldurup kendi küçük dünyasının 'mesih'i olan bir acizin lafıyla doğuya perdelerinizi kapatıp güneşinizden kendinizi mahrum bırakmak hiçbir şeyi çözmeyecek. Yarın sokağa çıkıldığında birbirimize bakacak yüzümüz olmak zorunda. Acıyı siyasete meze yapmaya alışmış çarkın dişlisi olmayın. Aşk acılarına meze olan Mesnevi'yi ya da Makalat'ı, ya da Pir Sultan Abdal'ın öğütlerini farklı bir bakış açısıyla okuyun, kinin ve nefretin kölesi olmayın.

Saygılarımla

Ömer Faruk NARLI

Yorumlar